Sanat Eğitmeni, Ressam Önder Aydın, Ankara Halkla
İlişkiler Derneği Nisan’ 2015 ayı söyleşi programımızın konuğu oldu. Kabakçı
Konağı’nda gerçekleştirilen söyleşide “Çocuk ve Sanat” konusu ele alındı.
Sanat Eğitmeni olarak uzun yıllar görev yapan Aydın,
geniş kapsamlı bir analiz yaparak sanat konusundaki eğitim eksikliğini dile
getirdi ve bunun insan yaşamında yarattığı eksikliğe dikkat çekti.
Sanatı, “insanların
duyguları, düşünceleri, davranışlarını, çeşitli araç ve gereçlerle dışarıya
vurma yöntemi” olarak tanımlayan sanatçı, “resim, müzik, heykel, sinema gibi tüm sanat dallarının kullanılarak
ortaya bilinçli, soru sorabilen, cevabını arayan, sorgulayan, sorunu takip
eden, cevaplarını alana kadar ısrarcı olan bir bireyin yetişmesi”nin
sanatın asıl amacı olduğunu dile getirdi. “Sanatın insan üzerindeki olumlu
etkisinin büyük olduğunu, bireyi özgürleştirdiğini, estetik duygu
kazandırdığını, yaşamını renklendirdiğini, bakış açısını zenginleştirdiğini,
insana hayal kurma gücü verdiğini, insanların birbirlerini daha iyi anlamasını
ve iletişim kurmasını sağladığını ifade eden sanatçı, insanlara ‘görmeyi,
işitmeyi, dokunmayı, duyumsamayı’ ve etik değerleri kazandırdığını” sözlerine
ekledi.
Sanatla buluşmanın çocuklukta başlaması ve yaşam
boyu devam etmesi gereğini dile getiren Aydın, bunun da müzeler, sergiler vb.
her türlü görsel, işitsel iletişim araçlarıyla desteklenerek sürdürülmesinin
önemine işaret etti.
Cumhuriyetin kuruluşu sırasında kültür ve sanat
alanındaki gelişmeleri hatırlatan sanatçı, Mustafa Kemal Atatürk’ün “Işığı alnında
ilk hisseden sanatçıdır!” sözüne atıfta bulunarak, kültür ve sanat alanındaki
çalışmalara bizzat katılarak önderlik ve örneklik ettiğini; bu alandaki
gelişmelere desteğinin büyük olduğunu belirtti.
Önder Aydın, Köy Enstitüleri ve Öğretmen okullarının
bu ülkeye sanat eğitimini veren önemli eğitim kurumları olduğunu, ancak ortadan
kaldırılmasıyla büyük bir boşluk oluştuğunu dile getirdi ve Köy Enstitülerinin
Mimarı ve İlköğretim Genel Müdürü İsmail Hakkı Tonguç’un sanat eğitimi
konusundaki bilinçli ve örnek çalışmalarının önemine işaret etti.
1934-38 yılları arasında “toplumun belleğini
saklayan” müzelerin yapıldığını, sonrasında ise hiç müze yapılmadığını ve
mevcut müzelerin ziyaret edilmediğini söyleyen sanatçı, yurtdışındaki
çocukların belli günlerdeki müze ziyaretlerini örnek verdi ve çocukların
müzeler ve sanat konusundaki bilgilenmelerinin sonraki yaşamlarına sağladığı
olumlu gelişmeleri anlattı.
Müzelerin ziyaret edilmemesinin yanında halen faaliyet
gösteren sanat galerileri ile buralarda açılan çok değerli sergilerin de
gezilmediğine dikkat çeken sanatçı, Ankara’nın en eski sanat galerilerinden
biri olan ve sanatçıların buluşma merkezi olan Zafer Çarşısı’ndaki galerinin de
uzun zaman büyük hizmet gördüğünü, daha sonra faaliyetine son verilerek çok sık
ziyaret edilen bir galerinin de kapatıldığını, bunun kültür sanat açısından
büyük kayıp olduğunu belirtti.
“Çocuk ve sanat” kavramlarının birbiriyle çok
ilintili olduğuna dikkat çeken sanatçı, çocuğun sanatla buluşmasının çok erken
yaşlarda başlamasının büyük önem taşıdığını, bunun çocukta özgürlük duygusunu
geliştirdiğini, pozitif anlayışının
gelişmesini sağladığını, demokrasiye geçişi kolaylaştırdığını kaydetti. Önder
Aydın, sözlerine şöyle devam etti:
“…Sanat
çocuklarda en hızlı davranış değişikliği yaratan bir yapıdır. Çağdaş toplumun
oluşumunda sanat çok önemlidir. Toplum içindeki birlikteliği, sevgiyi, ideali,
ortak paylaşımı sağlar. Sanat, toplumun ulus olmasını sağlar, güçlü olmasına
yol açar, o ülkelerdeki sanayi devriminin gelişmesine büyük katkıda bulunur,
hayal dünyasına en büyük katkıyı verir. Hayalin en çok kurulduğu alan sanattır.
Sanat evrene bilimden önce girmiştir. Bilimin yaptığı tek şey sanatın
düşündüğünü kanıtlamaktır. Japonlar
gelişmişliklerini oyuncak üretmeye bağlıyorlar. Çocuk gelecekte kuracağı
toplumun şablonudur. Sanatla kendini özgür bir şekilde ifade etme yeteneği
kazanır. Sanatla tanışan çocuğun davranışı gelişir, olaylara eleştirel gözle
bakar, kıyaslama duygusu gelişir, olumsuzlukları kontrol eder, sorgular,
şikâyet eder, bilinçli soru sormaya
başlar ve çevresiyle uyum içinde olur”.
Söyleşi karşılıklı soru ve cevaplarla sona erdi.
Çok değerli Sanat Eğitmeni/Ressam Önder Aydın’a,
şahsım ve Derneğim adına söyleşi için şükranlarımızı sunuyorum.